7 Mart 2007 Çarşamba

Mutluluğun kaynağı

Kiki teyze istek yapmış...

Sanırım ajandasına "bebek yapılacak" diye yazacak ama emin olmak için hamile kişinin duygu düşüncelerini öğrenmek istemiş, memnun kalırsa o notu düşecek :)))

E bende yemedim içmedim (yalan) ona cevap yetiştiriyorum..

Öncelikle belirtmeliyim ki, bu süreç insanı fazlasıyla yumuşatıyor. Yumuşacık pamuk pamuk oluyosun. Yumoş reklamlarındaki ayıyı düşün.. Aynı öyle. Sağa sola bakıp gülücükler saçar, gözlerinden lavanta, burnundan okyanus ferahlığı, kulaklarından da bahar tazeliği çıkartabilirsin!

Sinir bozucu ve kesinlikle 'aptal' ne kadar mahlukat var ise, yaradılışından ötürü tarafınca kabul görür bu dönemde. Mesela artık üst komşumu öldürmek veya kapımın önünden geçerken aniden kapıyı açarak ödünü patlatmak istemiyorum. Onunda bir anne olduğunu, kim bilir nelere göğüs germiş olduğu ve hatta gerdiği, evrendeki herkesin sahip olduğu mutlak sorunların yanında gerçekten kayda değer yaşama sebeplerinin de olduğunu düşünüyorum.

Yüzünü görmemeye çalışıyorum.. Oluyor.

Sonra korkak, içine kapanık tedavisi yarım kalmış akıl hastasına da dönebiliyorsun.

Belki günümüzde yaşananlar yüzünden...

Sahilde yalnız yürümeye korkar oluyorsun. Oysa bu her zaman yaptığın, taytını giyip ceylan gibi sekerek yaptığın olağan ruh okşayıcı bir tür aktivite!

Ona buna dalaşmaktan, laf sokmaktan, cevap yetiştirmekten, birşeyleri izzah etmeye çalışmaktan, açıklamalarda bulunmaktan, doğru yolu gösterme çabalarından vazgeçiyorsun.

Çünkü hassassın. Bir küçük bakış seni foşur foşur ağlatır!

Çok çok hassassın. Her konuda.

Gece kırk kere uyanıp "amanın oğluşumu ezmiş olabilirmiyim" diye yanındaki vatandaşın uykusunu rezil edecek kadar :)

Gün içinde kek, börek, çikolata yiyip sonrada "ama bunlar faydalı şeyler değillerdiiiiii" diyerek 2 bardak süt, 2 portakal ve faydalı olduğuna inandığın ne varsa yiyip midenin yanmasına sebebiyet verecek kadar!

Minibüste ayakta kaldığımda her frene basıldığında karnımla oturanlara zor anlar yaşatacak kadar

Son olarak da restoran gördüğün her yerde kocinin gözlerinin içine ezik ezik bakacak kadar :))

Bunlar şakayla karışık gerçekler. Ya da şakalaştırılmaya çalışılmış acı ama gerçekler..

Yastığa sarılmak gibi, her dişinin kendine has duygular ve eylemlerle sürdüreceği ve yaşayacağı bir dönem bu.

Fakat dikkatimi çeken, çoğu şeyde yaptığımız gibi kafamızda oluşan kurgular bu dönemde pek tutturulamıyor.

Ben "hamileliğimde yan gelir yatar, bol bol naz piyaz yaparım" diyordum. Yan yatmak ne kelime, 10 dk. dan fazla aynı şekilde oturamaz oldum. Koşullar veya sağlık sorunları değil buna sebep. Alışık olmadığım bir şeydi ve bunu gerçekleştiremedim!

Yine sabah 07:30' da kalktım, yine gazetemi okudum, sigara içemediğim için tıkındım durdum.

Bol bol müzik dinleyip dinlettim.

Ne kazak ördüm ne atkı.

Ben örmeyi beceremem, becermeyi geç bilmem :)

Yine çalıştım, işim olmadığında kendime iş yarattım.

Yani yan yatmaca yapamadım.

Ama akşamları bol bol naz yaptım :)

Fakat gel gelelim şu haftalardan itibaren artık, "ne yapsamda çevremdekilere benim hamile olduğumu dannn diye anımsatsamda acı çektirsem" diye düşünür oldum.

Oğlum kocaman oldu.
Elimi koyuyorum dinliyor, seslenirsem hareketleniyor


Her gün düzenli bir programla yaşarsan bebeğin de sana uyuyor.
Bir sabah uyuyasın tutsa, o zorla uyandırıyor
Müzik dinleme saatini biliyor.
Annesinin suyu ne kadar çok sevdiğini biliyor.
Öyle ki lavaboya akıtılan suyun sesini ayırt edebildiğini düşünüyorum hareketlerinden

Bunlar çok özel, güzel ve kaçırılmaması gerekilen anlar.
Bebeğim doğduktan sonra, onu herkes sevecek ve benim dışımda başkaları onu anlamaya çalışacak. Oğlum benden başkalarının yaptıklarına da tepkiler verecek.

Ama şu an, sadece birbirimize aitiz.
Birlikte yorulup birlikte neşeleniyoruz. Ben gülünce o hareketlenir, ben üzgünsem o da sıkıntıdan uyur..

Ve sadece ikimize ait iletişim yollarımız var. Onun rahatsız olduğunu benden başka kim anlayabilir ki? Elini ayağını, poposunu ordan oraya kaydırırken, onu gözlerinin önünde en güzel kim canlandırabilir ki?

Mercan sürpriz yaptı "hey ordakiler ben geliyorum haberiniz olsun" diye.

Bir bebek, yada ben? Bir bebek ve ben? Benim hayatım düzensizdi, bir bebeğin ne işi vardı?

Ama gördüm onu, dr.'un tanıdığı bana göre ise tanımlanamayan cisim olan bebeğimi.

Kararını vermiş, gelesi var. Ve daha güzeli bana böylesine güzel, kıymetli bir armağan sunulmuş. Nasıl geri çevirebilirdim ki?

Herşeye tamam dedim.

Gel.

Hadi...

8 yorum:

  1. Yine gozlerim doldu yaaa..alttaki yazina da yorumda neredeyse agliyordum. Mercan buyuyunce bu yazdiklarini okuyacak, seninle daha bir gurur duyacak.

    YanıtlaSil
  2. Deryacoim:)
    Öncelikle çok teşekkür ederiiim:) daha öncede söylemişmiydim bilmiyorum ama senin postlarını okuduktan sonra kendimi kısa bir film izlemiş gibi hissediyorum:)
    O kadar özendirici oldun ki artık senden sonra sırayı ben almak istiyorum:)))
    Mercan'ın seninle gurur duyacağı konusunda ben de Acayla'ya katılıyorum...sen süper bir anne olacaksın kanımca!!!
    Sevgiylen kucaklıyorum ikinizi de!!!
    unutmadan;
    bu postu da izninle kandime de saklamak istiyorum "AJANDA'MA:))))zımbalıycam altına da "......" notumu düşerek:)
    Öptüms!

    YanıtlaSil
  3. Mrl´ye yazdigin güzel yorumu okudum ve buraya geldim.
    Bu son yazdigin da beni cok etkiledi, tekrar gelecegim,
    Sevgiler ve sana Sagliklar (denir mi böyle, denmez degil mi?) :)

    YanıtlaSil
  4. :))

    siz ağladım ettim duygulandım dedikçe bende psikopat gülüşler atıyorum nedense.

    herhalde hislerimi aktarabilmemin mutluluğunu yaşıyorum.

    Acalya'cım ağlama lütfen, bu aralar çok ağlattım milleti vicdan azabı çekeceğim.

    Kiki'canım anladım ben onu :)) ajandana giren yarın öbür gün rüyalarına da girer...

    Sevgili B5, blogumuzu ziyaret ettiğin ve tekrar ziyarete değer bulduğun için çok memnun oldum.

    Meral genelde toplumsal yaralara parmak basar, bende o parmağı alıp kulağımı karıştırırım işte böyle :))) acı ama gerçek demekten nefret etsemde malesef bizlerin ayaklanması ile olup bitecek hallolacak şeyler değil. çok üzgünüm.

    tekrar teşekkür ediyorum.

    umarım umduğunuz ve umduğum kadar iyi bir anne olabilirim...

    YanıtlaSil
  5. Ne güzel anlatmışsın:)
    Bir daha hiç kimseyle, sonraki çocuklarımızla, hatta şu an doğacak olanlarla bile asla yaşanmayacak, asla tekrarı olmayacak bir şey yaşıyoruz. Yalnızca bir kere yaşanabilecek bir şey. Bir daha asla aynı çocuğumuz karnımızda olmayacak. Bu bile bana inanılmaz bir mucize, eşi benzeri olmayan deneyim gibi geliyor.

    YanıtlaSil
  6. Ben de cok duygulandim, hani hamile olsam oturup agliycam ne guzel yazmis yahu diye:) her icli yazidan sonra diyorum, Mercan cok sansli:) sevgiler..

    YanıtlaSil
  7. Sevgili Derya..
    Doğumuma 3 gün kala - şimdilik 3 zannediyorum henüz ilerleme yok beklemedeyiz:)- ne yaptığımı bilmeden sadece yatıp kalkıp (zaten başka birşeyde yapamıyorsun, uzun süre otursan rahatsız olur uzansan sen rahatsız olursun, yemek yapmak kiloları getiri diye yapmak içinden gelmez, evi toparlamak istesen ı-ıhh o da beyimizi rahatsız eder..:) ) nasıl acaba anlatabilirim şu 9 ayı diye düşünüyordum ve senin yazını okudum. Siteme alıntı yapmak istedim beceremedim:)
    Bu kadar keyifli bir hamilelik yaşadığına göre bu kadarda keyifli bir anne olacaksın ..:=)

    YanıtlaSil
  8. Sevgili;
    Anne ve Bebisi
    Mor Koyun
    Ayca...

    Beğenileriniz ve desteğinize binlerce kez teşekkür etmek istiyorum.

    Sayenizde kendimi gaza getiriyorum, poh pohluyorum.

    Evet, galiba iyi bir anne olabilirim..

    Sevgiler

    YanıtlaSil