29 Nisan 2008 Salı

Unuttuğum şeyler...


Blogum 1 yaşını dolduralı zaman oldu, oğlum 1 yaşını dolduracak sayılı gün kaldı.
Bugün yine dün olduğu gibi hatırladım ki benim pöşkürebileceğim bir blogum vardı. Oğlumu anlattığım, dert yandığım.. bla

Oğlum; Mercan'ım 26 nisan cumartesi günü uzun zamandır beklenen dişlerinden birini nihayet patlattı. Aylardır hazır ve nazır orada sinsi sinsi bekliyorlardı. Biliyordum. Tuttuğunu yakalıyor, yakaladığını koparıyordu oğlum. Ve sonunda bir toplu iğne ucu gibi sivricik, beyazcık.. Miniğimin minik dişi çıktı işte.
Bugün de 2. dişi patladı. Oğlum durdu durdu peşi sıra patlatıyor sanırım artık.

Öyle sevindim, hüzünlendim (daha dün içimdeydi bu ne ara çıktı da diş çıkartıyo hüzünlenmesi bu) ve ağladım.
Ama blogumu açıp yazmayı unuttum. Bunu paylaşabileceğim bir yer olduğunu unuttum daha doğrusu.

Ayrıca unutulanlar söz konusu olunca, Mercan'lı hayatımızda unuttuklarım gün geçtikçe artıyor. Uyanınca 5 dk. olsun yatakta dönüp yuvarlanmayı gerinmeyi unuttum gibi birşey. Sakin sakin yemek yemeyi de unuttum. Hatta öyle unutmuşum ki masaya oturunca hup hup hup diye süpürüyorum önümdekileri.
Dizi veya filmlerin başından sonuna izlendiğinde anlam teşkil ettiğini unuttum. Sakin sakin alışveriş yapmayı, dolaşmayı...

Sakin sakin oturmayı
Kocimle sakin sakin vakit geçirmeyi
Sakin sakin yemek yapmayı, ihtiyaçlarımı gidermeyi, temizliği, ev işini..

Hızlı yaşıyoruz vesselam.
Ya acaba ben mi büyütüyorum? Siz blogger anneler... -hey sen dostum- Doğru mu?

Tabi benim hızlı yaşayış tarzıma, yakınlarda Mercan'a bakabilecek aile efradından birinin olmaması da zaman zaman tuz biber oluyor. 7/24 bir bebekle diyalog halinde olmak, ondan ayrılamamak, kopamamak devamında zaten kesinlikle bana acayip ihtiyacı olduğu ve benden başka hiç kimse ile 5 sn. yaşayamayacağı sonucunu doğuruyor benim için.
Bu kötü bir şey olsa gerek.
Ben demiştim vakti zamanında.. Annelik hastalıklı birşey!

Al işte. Atsan atılmaz satsan satılmaz. Tabi atan satan yok da en basitinden bir odadan bir odaya ayrı gidelim be oğlum!

Oğlum bazen beni boğuyor. Hatta mecazi anlamda boğmakla kalmayıp, bacağıma sarılıyor aşağı eğilmemi emrediyor ve saçımı başımı yoluyor.
Nedir bu?
Anne ile tırnak törpülenir mi, diş bilenir mi?

Hatırladım :)
Küçüktük.. Annem "ayy ömür törpüsüsünüz valla!" derdi.
Ne doğru söylermiş annecim.

Bende unutuyorum değerlerimi böyle zırt pırt konuşuyorum işte.
Törpüymüş..

Varsın kör makasla dalsın.. O benim oğlum
İşte hemen hemen her akşam bunu da unutuyorum. Sonra sabah oluyor hatırlıyorum.
Oğlum diyorum gözlerini kırpıyor bana (video göndereceğim bu konuda.. yakalarsam tabi)
Seviyorum...

3 yorum:

  1. haklısın arkadaşım hemde çoook:)
    Unutulan çook şey var yazmakla bitmez,sen özetlemişsin pek güzel.Aynı şeyleri yaşıyoruz,aynı dişler,aynı saç baş yolma ve yapışık ikizlik:))tabii bizim birde uyku sorunumuz var,yaklaşık 1 senedir uyumuyoruz sağ olsun oğluşum.Neyse aynı şeyler yaklaşık,anneyiz tabii ama insanızda.Bazen bir bunalma bir yorgunluk hatta bazı günler sürekli,diymi?Ama dediğin gibi oğullarımız işte,canımız...Benim kalbim artık bende değil oğlumda atıyor yada onun ki bennde :) karıştırdım valla:)geriye dönmek mi?? asla! ne dersin? :)

    YanıtlaSil
  2. Çalışan anne olmanın başka handikapları, başka tereddütleri, başka çelişkileri, başka "hastalıkları" var.. Evde çocuğuyla bitişik yaşayan annelerin bambaşka. Sonuçta, öyle ya da böyle, hepimiz annelik hastalığına tutulmuş gidiyoruz.. İyileşmeye çalışanımız da yok.
    Ama korkma, yalnız değilsin. Ben de deliksiz uyumayı, sabah uyanıp da yatakta mayışık mayışık yatmayı, şişenin dibine vurmayı, haftasonu tembel tembel dolaşmayı, sinemeya gitmeyi, eşimle başbaşa kalmayı, hatta kuaföre gitmeyi bile özledim. Ama bunun yanında, şu anda Can'ı bunların hepsinden daha çok özledim. Yine akşam işten çıkıp koşa koşa Can'a gideceğim. Yolumun üzerindeki kuaförü, saçlarım çığrından çıkana dek es geçeceğim. :)
    [Bu arada davetiyede 1 mayıs yazıyo gibi görünüyor.. 11 mayıs mı olmalı?]

    YanıtlaSil
  3. Berna'c�m sende hakl�s�n, ama i�e ba�lamadan biliyorum neler ya�ayaca�m�. �� g�r�melerinden d�n�lerim bile komik oluyor. Trafikte bayg�nl�k ge�irip inip y�r�mek istiyorum. Y�r�rsem daha �abuk giderim diye herhalde !! �al�sakda �al�masakda (ba�kalar�na g�re) asl�nda en a�r�ndan i��i anneleriz. Hi�bir sosyal g�vencemiz, tatilimiz, iznimiz, ikramiyemiz de yok. Asl�nda yanl� bizde mi diye de d�nm�yor de�ilim. Fazla m� abart�yoruz acaba?
    �yle yada b�yle biz yanm�z.

    Bu arada ya�g�n� 7 may�s, 11 may�s pazar g�n� kutluyoruz. Davetiyenin k�k halinde 1 gibi g�z�k�yormu� evet, t�klay�nca 11 oluyor o merak etme :))

    �pt�m seni

    YanıtlaSil