24 Eylül 2009 Perşembe

Emzik ve kahve mevzusu

Ramazan Bayramı geçti (çocuuum geçtiğimiz hafta bayramdı yavrucuğum). Herkesin geçmiş bayramını kutlar gözünden öperiz.

Mercan bu bayramı yediği şeker ve çikolataları öğütmeye çalışmakla geçirdi çünkü gelen çocuklara vermek üzere aldığım şekerlerlemeler, kendime aldığım şekerlemeler, amcasının kendi için aldığı çikolatalar falan derken hedef büyüttü bir büyük torba alıp mahalleyi gezmesinden korkmaya başlamıştım. Yemesi hoşuma gidiyor ancak yedikleri şeker-çikolata olunca tedirgin oluyorum. Hele birde 'yeme' dememe rağmen 'yicem işte' deyip içi karamelli şeyleri ağzına atması!!! Dişine yapışıyor karameller, deli oluyor.. oluyorsun... yavrucuğum

Ve asıl haber. 

Çocuum ileride okuyup bana kızacaksın belki seni kandırdığım için bunu yapmak zorundaydım çünkü laftan anlamıyorsun bazen.

Tuvalet alışkanlığını edinmemiz ve beze veda etmemizden sonraki ilk büyük adımımız ise emziğimizi oyun dışı bırakmak oldu.

Kreşe giderken kapının ağzında 'abi du bi fırt daha çekiyim' edasıyla ağzına sokup coklattığı sonra dolabının üzerine koyduğu emziği, akşam eve geldiği vakip fellik fellik arıyordu bizim arkadaş. Ne diller, ne acı ama gerçekler anlattık. 

"oğlum o bebekler için", 
etrafımızdaki bebekleri örnek gösterip "bak bebekler yiyo onu, bırak aşkım sen abisin artık",
"aşkım ağzın yara olucak", 
"annem bitanem böceeem sen akllı bir çocuksun neden beni üzüyorsun, bebekmisin yavrum sen"

... falan böyle bıdı bıdı bıdı konuştum aylarca. Yani hiç şiddet içerikli, kısıtlamaya yönelten, engelleyen, karşı çıkan tavırlara girmedik. "zıtlaşmayalım" dedik. 

Oldu mu? Hayır.

Sonra çocuuuuuum

:))) üzgünüm annem, makasla kestim emziğini. Evet ben yaptım, kedi falan yemedi. Ve hiçbir mağaza görevlisi de sana "aaa senin dişin var, biz sana emzik veremeyiz" gibi bir diyaloğa giremez yenisini almaya gittiğimizde. Müşteri daima haklıdır, ve müşteri velinimettir çocuuuum.

İstemediğim yolla ancak kesin ve başarılı bir şekilde  oldu bu iş nasıl olduysa. Kesik emziğini de hala atmadım. Görüyor, bakıyor ki aynı kesik emzik. Sesini çıkarmadan kendi moduna giriyor. Ve emzik denen lanet lastikten kurtulduk kurtulalı iştahımız bi açıldı bi açıldı. Mutluyum, gururluyum. Kandırık yapıp atlattım çocuuumu, hehe duygularıyla oynadım.. ¶#~^!

Kötüsün Mercan. Hep senin yüzünden

Akşam kahve içmek istedik koci ile. Mercan:

- mende mende mende
- ne sende oğlum??
- kayfi istioğum
- hmmm

dumur. abi sana ne kahveden. otur sütünü iç, suyunu iç, meyve suyunu iç, yoğurt ye. yok illa soda içicek, kahve içicek......

koci inanılmaz yufka yürekli. o kadar yufka ki sinirimden fırına sıkıştırıcam kafasını bir gün farkında değil. 

tamam dedi, kahve yaptı. ikisi heyecanla kahveleri salona getirdiler, fincanları bıraktılar. Mercan yine o bitmek bilmez 'izzah etme' moduna girdi. Olayların, kişilerin, davranış gereksinimlerinin farkında olduğunu belirtmek istiyor bazen. Karşı koymuyorum. Koyamıyorum çok eğlenceli çünkü. Koymuyorum çünkü "o bir birey"*.



- bu babayın
- bu anneyin
- bu meycanın
- bu babanın
- bu anneeein
- bu meycanının
- bu meycanın
- bu babayın.

fincanları diziyior.

- bu babanın
- bu anneniiin
- bu babanın..

- tamam annecim içebilir miyiz?
- tamam ama bu babanın
- tamam yavyum
- bu da meycanın

içtik ama nasıl içtik tam hatırlamıyorum.

duruma istinaden kahve analizi:

kahveli süt içen ısrarcı boğa çocuğu, sütlü kahve içen yufka yürekli akrep babası, sek kahve içen despot oğlak anası.

1 yorum:

  1. aynı bizim ev
    burçlar biraz farklı ama roller aynı:)
    mercan'a sevgiler
    nilgün

    YanıtlaSil