7 Haziran 2010 Pazartesi

ağlakım


Çok nötr
Gri
Tek ses, yağmurunki...

ne radyonun sesi, ne çalan telefon, ne araçların itici korna sesleri, ne en sevdiğim parfümün kokusu..

Hiçbiri tersine çevirmiyor bu günün kaderini. Hissediyorum.

Birşey var dilimin ucunda. Söyleyemedim bir türlü. İçime de dışıma da dert oldu!

Oysa başka birşey var beklediğim. Hani "sen şu köşesini kaldırsan ben alttan itip kaktıracağım.." cinsinden.

evet, tam öyle.


Yağmurlu, karanlık, karaktersiz silik bir gün. Son zamanların en kötü pazartesisi...

Bazen biliyorum neden böyle olduğunu, bazen ben de bilmiyorum. Yapamadıklarım yapmak istediğim herşeyi teker teker katlediyor.


Son derece gri, pis, soluk bu günün başından belliydi ne olacağı.

Turuncu bir renk öldü.

Küçük fanusunda.

Ölü bulundu.

Korunmasızız.

Ölüyoruz, yağmurda ıslanıyoruz, sözlerden etkileniyoruz, bakışlarla deliniyoruz, laf arasında büzüştürülüyoruz, buğulanıyoruz.

Dün miykleyen o kediyi, üşenmeyip inip bulsam, ısıtsam, mutlu etsem, küçük bir kutu içerisinde havlulardan bir ev versem bugün bu kadar kötü olmayacakmış gibi geliyor.

Bu gece de duyarsam sesini. Söz benimsin!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder