3 Mayıs 2011 Salı

Bıraktığım yerden...

23 Nisan'ı not etmek istiyorum buraya. Kötü organizasyon ve talihsizlikler silsilesi bir yana (kişisel gelişimimi tamamlıyorum, kızmıyorum artık bunlara, zaten bana göre 4 yaşındaki çocuklara 23 Nisan'ı kutlatmak da saçma. Bir kaç gün içinde dans öğretmeler, şiir ezberletmeler falan.. çocuğumu bunlara muhatap ettiğim için üzülmeme rağmen ses çıkartamıyorum çünkü her ses edişimde bana zubi gözüyle bakıyolar olan da çocuğa oluyor... 'onun çocuğu'... sanki.. neyse... veya çocuğa laf geçiriyolar hissediyorum 'senin annen istemedi yavrum' diye.. kuruntu mu? olabilir, ay çarpmış bi oğlak dişisi olarak minimalize ettiğim kuruntularımı seviyorum) oğlumun kendine ait sosyal çevresi günün en güzel gösterisiydi.


Ben bu çocuğu doğurmamışkene apır sapır kıskanır, karı-kız istemez ayaklarına yatardım. Oysa 23 Nisan günü, oğlumun kız arkadaşı ona sarıldıkça, öptükçe, "Mercaaaan" diye seslendikçe içim bir hoş oldu. Birbirlerini neredeyse hiç bırakmadılar, hep el ele, kol kola sağa sola sekip durdular

Varsın fotoğraflar konuşsun...








1 yorum: