31 Mayıs 2010 Pazartesi

yeni hafta

Haftaya çok güzel başladığım söylenemez. Sabah haberlerde üzücü şeyler gördüm, yolda radyoda duydum falan.... yine askerlere yönelik saldırı ve gazze'ye giden konvoydaki gemimize saldırı falan oldu israilce..

ulan bi bok yedin, bu neden???? dil, din, ırk ve mezhep çatışmalarının kan davasına dönüşmesini anlamadığım gibi böylesine kural tanıyamayacak kadar gözleri kör eden, ahlaksız eden hırsı hiç anlamıyorum. Ya ama harbiden anlamıyorum. vaad edilen topraklara yayılıcam diye kan döküp duruyorlar. yüzyılca barış içinde yahudisi, müslümanı, hristiyanı bir arada yaşamış o topraklarda. bir tekini bırakmayana kadar kan dökünce başına ne gelmesini bekliyosun ki? dünya ekonomisini yönetiyosun, arkandan ımerika'nın sonsuz (!) desteği.. belki dünyanın en büyük askeri gücü.... yaw ne şerefsiz bi millettir ya?

o katledilen çocuklar....... offffff ay içim darlandı yine

zaten haftasonu da oğlumun başına gelen pişmiş tavuğun başına gelmedi. heryerini yara bere içinde bıraktı, heryerden düştü, heryere vurdu kendini! günü sırtını orta sehpaya vurarak sonlandırdı ki kalp spazmı geçirecektim kanım dondu oraya çarpınca. Çok şükür ki birşey olmadı ama günün sonunda haftasonu işkencesine maruz kalmış bir çocuk görünümüne büründü ve tabi akşamın bir saati evin şeklini değiştirdik. 2 senedir tehlike arz etmeyen masum beyaz sehpa şu an tamamen görüş alanımızdan uzak, kuytu izbe bir köşede sürgüne gönderildi.

haftasonu yoruldum. akşam terasta tıkındık, yedik içtik. hatta bütün haftasonu yedik. her zamanki gibi oğlum bir kaç kare poz çekti :)) yavrım.

şimdi tabi bu günden itibaren günde 1 saat değil, 2-3 saat salonda tepişmem gerektiğini düşünüyorum...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder