Peygamber Ocağı?

"Vicdani ret hükümetimizin gündeminde asla olmamıştır. Askerlik bu millet için en kutsal vazife olarak kabul edilmiştir. Askerimize Mehmetçik derken bunun bir anlamı var. Bu küçük Muhammed anlamında Mehmetçiktir. Biz askerliği peygamber ocağı olarak gördük." Recep Tayyip Erdoğan

Öyleyse neden 30.000 TL'ye satıyorsun?

Bir kere bireylerin 'devlet borcu'nu ödemesi için kaçınılmaz 'vatani görev'ini yapmaya zorlanması saçma. Böyle vatani görev mi olur? Mayına basıp atomlarına ayrılmak veya bir karakolda taranmak vatani görev mi? Veya bu görev herkesin harcı mı? 20 yaşında çocukların, dağ bayır dolanıp sonra hunharca ölümüne izin vermek bir tür kan borcu mu? Neyin borcu? Diskoda 'eller havaya' diyen adamı alır dağa götürürsen ne gelir elinden, buna uygun değil!

Ben sanmıyorum o evlatları ölen anaların "vatan sağolsun" derken samimi olduklarını. Onlardan beklenen soğukkanlılığı sergiliyorlar sadece. Çünkü o saatten sonra antimilitarist yaklaşımlar göstermeleri çocuklarını geri getirmeyecek.

Türkiye tarihi boyunca askeri alanda ne çektiyse adam akıllı düzenli, profesyonel ordusu olmadığı çekti. Kurtuluş savaşında cephelerde kadınların savaşması da bu yüzdendi. Cesurca durdular ön saflarda, bundan gocunmadılar ve korkmadılar. Onların hakkı ödenmezdi. Ama gelmişsin 21. yüzyıla... Koşullar bir mi? Neden hala amatör bir ruhla, halkı asker olmaya çağırıyorsun? Ölüme yollanmak gibi bir görev olur mu ya? Bu topraklardaki insanlar zaten ellerinden geleni ardlarına koymadılar Cumhuriyet kurulurken...

Vicdani ret bir haktır. Kimse silahlanmak zorunda değildir. Kimse ama kimse buna zorlanamaz. Bütün dünya profesyonel askerliğe geçti, çünkü gördüler ki zorla asker yapmak bir işe yaramıyordu. Bu bireyler psikolojik olarak silah tutmaya ve tetik çekmeye uygun değillerdi. E oldu da savaş çıktı bu uygunsuz insanlarla savaşa mı gireceksin salak gibi? Bile bile ölüme mi götüreceksin 'kalabalık dursun' diye...?

Bunu istemeye hakları yok. Kimse; bireylerin ahlaki, felsefi, dini inanç ya da politik nedenlerden ötürü asker olmayı reddetmesini reddedemez.

Ama T.C'de hala vicdani reddi reddediyorlar. Yani vicdanı reddediyorlar. Arkadaşım kimse eline silah almak, yat dedinmi yatmak, kalk dedinmi kalkmak zorunda değli.

Sadece 'doğmama'yı isteme hakkımız yok, bunun haricinde çalışıp çalışmamak, sınava girip girmemek, çocuk yapıp yapmamak konusunda her konuda hürüz. Ancak bu ülkede doğduysan ve hele ki erkeksen "asker olmak zorundasın" işte...

Ve hala malesef 'vicdani ret'i tanıdığı halde, hiçe sayan hükümet, bu konuda yapa yapa ceza tekrarını önleyen düzenlemeyi getirebildi.

Yani yine reddetti vicdanı. Üstüne bir de bedel biçti 30.000 TL kadar... Ve toplumsal bir kaousun daha oluşmasına sebep oldu sağolsun. Şimdi bu vicdani redcilerin %80'i, vicdani reddinin cezai hüküm giymesi yüzünden bedelli askerliği bekliyordu. "Bari bu şekilde geçiştirelim yakamı rahat bıraksınlar" misali... Ama öyle bir bedel çıkardılar ki Peygamber Ocağı'na, bu parayı veren "zengin piçi" olacak şimdi de...

Vicdani redciyken, zengin piçine dönüşen ve aynı zamanda korkaklık, hainlik gibi söylemlerle halkın baskısına ve gündelik yaşamda yerilmesine sebep olacak bir kapı açtılar insanlara... Hele ki askerliğini yapmış olanların, bir kısım bayanların ve tatlı su milliyetçilerinin bir geyiği var ki ne kadar militarist, kavgaya dövüşe savaşa meraklı, şehit haberlerinin topluma saldığı galeyana gelme durumlarından haz alan millet olduğumuzun delili...

Neymiş?

- 15 ay askerlik   : mehmetçik

- 6 ay askerlik     : mehmet

- 1 ay askerlik     : mehmet bey

- bedelli askerlik : memoş

ne bu şimdi, silahlanmak istemeyen 'toptur' diyorlar...

Ne kadar özgür, ne kadar demokrat hatta ne kadar 'ileri demokrasi'ciyiz... 

100 sene önce gerçek anlamda canını ortaya koyan insanına borçlanan toprak için, bugün ebesinin nikahını istemek suretiyle acaba neyi tahsil ediyor. Birileri de hala da bunun zorunluluk olduğunu düşünebiliyor....





Enteresan...