Çocuk istismarı, cinsel tabu vs.

Gündemde sıcak tutulması gereken bir konu olmasına rağmen son zamanlarda sıkça karşılaştığımız çocuk yaşta 'imam nikahı' ile evlendirilen ve gebe bırakılan çocuklara değinmek istiyorum.

'İmam nikahı' ile evlendirilen kızların nikahı kıyan imamların ahlaksızlığı ve bu nikahı uygun görerek nikahı gönül rahatlığı ile kıymaları ana tema olabilir, zira ahlaksızlık o kişilerin bireysel ahlaksızlığından geliyor.

Olaya dini yönden saldırmayacağım direk olarak. Çünkü 3 semavi dinde de dini bir evlenme ritüeli söz konusu. Örneğin kiliselerde evlenirler... Eyvallah. Ancak bu insanlarda cinsellik bir tabu değildir ve islama göre "zina" sayılabilecek cinsel birleşmeye kılıf uydurmak için dini törenle evlenmezler. Gerçekten evlenecekleri için, evlenmeye hazır oldukları vakit evlilik törenlerinin dini olmasını tercih edebilirler. Ki bu onlarda yasal. Ancak müslüman ülkelerde bir cinsellik tabusu olduğu için ve sübyancı insanlar yasal olarak böyle bir evlilik gerçekleştiremeyecekleri için gerçekleştirecekleri zinayı dini nikahla 'uygun' hale getiriyorlar. 

Bugün hala birçok müslüman ülkede; tecüvüzcüsüyle, berdeliyle, pedofilisiyle, 'başlık parası' adı verilen geliri elde etmek isteyen babalarınca  kızlar, kadrolu veya kadrosuz bir din adamı kanalıyla evlendiriliyor. Kaldı ki aslında bu din adamının yaptığı şey sadece şahitlik. Yani "imam nikahı" diye bir evlendirme yöntemi benim gözlemlediğim kadar dini kitapta yer almıyor. Söz konusu imamın yaptığı şey olaya şahitlik etmek ve "biline ki bu adamla bu kadın evlidir" şeklinde bir duyuruda bulunmaktır.

Yasal, hukuki, etik ve toplumsal açıdan hiçbir hükmü yoktur. Çiftleştirmek için uydurulan bir kılıftır, pedofiliye sağlanan kolaylıktır bu bağlamda günümüzde yaşanan olaylara bakarsak. Din kisfesiyle masumlaştırılan ve "dinen caiz" denilen bir çocuk istismarıdır.

T.C Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı F. Şahin var bilirsiniz... Geçtiğimiz günlerde medyaya yansıyan 11 yaşındaki Z.Ç ile ilgili akla, mantığa, medeniyete yakışmaz bir laf etti. Dedi ki "11 yaşında birşey değil. Zaten 11 yaşında olsa bu korkunç bir şey, böyle bir şeyin kabul edilmesi mümkün değil".

Ve ekledi, Z.Ç'nin kendisine 3 ay önce kendisine ulaştığını ve "11 yaşında değilim, kemik yaşım 17" diyerek mahkemeye başvurduğunu söylerek bu durumun Doğu ve Güneydoğu'da malesef sıkça yaşanan bir sıkıntı olduğunu, ailelerin nüfus cüzdanını geç çıkardığını ekledi. 

Peki öyle olsun, 11 değil 17 olsun. Neticede yine hukuken evlenemeyeceği bir yaşta, resmi nikah mümkün olmadığı için dini nikah ile evlendirilmiş. Veya 17 de değil 18 olsun. Erkek egemen bir toplumda 3 gün sonra canı sıkıldığında kapıyı çekebilme rahatlığı içerisinde bulunabilecek bir erkeğin gönül eğlendirmek ve uçkurunu hoş tutmak için bir kadına alıkoymak değil de nedir bu? Bu resmi nikah kıymadan alıkoyma eylemine devletin bu kadar rahat ve cezai yöntem geliştirme ihtiyacı duymadan yaklaşması kabul edilebilir değil. 

Ha, modern toplumlarda modern ve aklı ergin insanlar nikahsız yaşayabilirler bunda bir tuhaflık yok. Ancak söz konusu olayların ağırlıklı yaşandığı bölgede hamile bir kadın ancak rahatsızlandığında hastaneye kaldırılıyor, veya sahte kimlikle hastaneye götürülüyor. Gereklilik doğuran kısmı bu resmi nikahın. Kadının hakkını korumak adına...

Sorun 21. yüzyılda; içeriğinde çelişkiler ve tutarsız talimatların yer aldığı bir kitabı rahatlıkla sebep gösterip 'dini nikahı' kabul edilebilir olarak görmek, tam zamanlı zinaya, istismara kapı açmak ve ayrıca; bu durum karşısında yasal olarak da bir hükmünün olmadığını anayasasında kabul etmiş bir devletin 'dini nikah kıydık, ohh çok haz aldık' adamlarına cezai yaptırım uygulayamamasıdır.

Geçtiğimiz yılın başlarında ABD'de bir olay patlak vermişti. Memphis'de bir lisede 90 kız öğrencinin hamile yada doğum gerçekleştirmiş olduğu ortaya çıkmıştı. Bu da ayrı bir olay, ancak ince nüans farklılıkları söz konusu. Şöyle ki, ABD'de ailelerin çoğu çocuklarını cinsel tabularla yetiştirmiyor. Cinsel tabuyu bırak, cinslik tabusunu da aşılamıyor. 18 yaşına erişmemiş genç kızlar ve oğlanlar geceleri babalarının izni ile evlerinden el sallayarak çıkıp birlikte vakit geçirebiliyorlar. Ülkemizde olduğu gibi "elalem ne der" bilinci söz konusu değil. Ancak oluşan gebelikler, okullarda ve aile içlerinde verilen "cinsel ilişkide korunma" kurallarına uyulmadığı için yaşanan gebelikler. Güzel mi, hayır. Güzel bir tek yanı var, bu gebeliklerin çoğu kızların ailelerince öğrenildiğinde bebeğin babası ile evlendirilmesiyle son bulmuyor. Çoğu aile bu gayrımeşru torunu kabul ediyor veya etmiyor kürtaj yaptırıyor ancak, kızlarının eğitim hayatlarına devam etmesine ve bu aptalca  hatanın bedelini ömürleri boyunca ödememeleri için ellerinden geleni yapıyorlar.

Sıkıntı, dini nikah ile evlilik zırvasıyla yola çıkmadan, hazin bir tecavüz vakasının ardından bile 'dini nikah' ile suçu meşrulaştırmaya çalışmak. 

Bunu yapan da aile. Bir yanda ataerkil düzenin bir parçası baba, diğer yanda bir zamanlar atalarının anaerkil düzende yaşadıklarından habersiz, sindirilmiş, bastırılmış, kuluçka makinesi ve mutfak işçisi haline getirilmiş anne. 

Bunu yapan devlet. Ve kadın, çocuk istismarını yasal yollarla meşrulaştırmaya çalışan bir bakanın olayın yaşandığı ildeki valiliği sıkıştırarak devletin namusunu kurtarmaya çalışması.