5 Ocak 2012 Perşembe

Yaklaşan hızlı tüketim günü: sevgililer günü


14 şubat gününe sayılı gün falan olmamasına rağmen (bana göre), sevgililer gününde; yenilsin, içilsin, tüketilsin, alınsın, suyu çıkarılsın diye malum müşterilerimin ürün ve hizmetlerini satmak için şu tarihlerde görsel çalışmalar yapıyorum.

İşim gereği sevmediğim şeylere el-ayak oluyorum, maşa olarak kullandırtıyorum beynimi.


Sevgili dediğin;

mum ışığında sana yemek yedirmedikçe,
kırmızı güller almadıkça
kırmızı iç çamaşırı, jartiyer takımı vs. almadıkça
tek taşını takmadıkça
ağzına burnuna çikolata tıkmadıkça
sürprizler hazırlamadıkça...

sevilemiyor mu?


veya senede bir günlüğüne sevgili mi oluyorlar veya sevgili taklidi mi yapıyorlar da bu yüzden sevgililer gününü kutluyorlar "a-hah, bak işte sevgiliyiz" diye; birşeyin ispatı veya göstergesi mi kırmızıya bulanıp, delice tüketmek bir günlüğüne...

deliye hergün bayramsa eğer, sevgiliye de her gün 'koca bir yaşanacak gün' değil mi; gözlerine bakabileceğin, elini tutup o ana kadar olup olabilmiş sevimsiz şeyleri kafandan çıkararak?

Burdan söylüyorum; sevgililer gününün hiçbir duygusal anlamı yok.

Sevgililer günü aşk katilidir, küresel kapitalizm tarafından tüketim çılgınlığına adak adanan anneler günü, öğretmenler günü gibi bir gündür. Aslında sıradan bir gündür, sabah kalkıp önce tuvalete girersin, üzerini giyinip dişlerini fırçalarsın falan. Ama o gün aşkın katilidir. "Seviyorum" sözcüğünü "tamam" demek kadar fütursuzca telaffuz edebilen dillerin, "sevgili"lik sıfatını, kısa mesajda, yatakta, ele güne çöp edenlerin günah çıkarma günüdür.

Hatta erkek cinsin sayılı haklı gördüğüm görüşlerinden biridir bakın ne kadar kısa ve öz; "para tuzağı bunlar"!

Şimdi benim beynimin kurduğu para tuzaklarına düşecek insanlar; gidecekler, yemek yiyecekler, alacaklar!

Öyle bariz bir tuzak ki, görün işte, kaçın tuzaktan. Sevmeyi bilin, kalbinizi kullanıp sadeceeee sevin. İlla bir nişane istiyorsanız; kızlar bir tencere çikolatalı puding yapsın, erkekler sıcak şarap hazırlasın. Oturup afiyetle yiyip içsinler, endorfin salgılayıp çakırkeyif olsunlar.

Bu günde burada bitsin.

7 yorum:

  1. Sırf bu yüzden yani, kendisinin ve annesine duyduğu sevginin anneler günüyle ilgili tüketime malzemesi olduğunu fark ettiği için, anneler günü kutlaması amacından saptığı için Anna Jarvis kapısını tüm dünyaya kapayarak inzivaya çekilmedi mi zaten?

    YanıtlaSil
  2. ehlikeyf; Anna Jarvis'in vicdanı tartışılır. Tüketime neden olduğu için ön ayak olduğu şeyden kaçtı ama, senede bir gün anma geleneğini de annesiyle zamanında yeterince alakadar olmadığından başlatmıştı.

    Sanırım ölene kadar "ben nerede yanlış yaptım" diye düşünmüştür.

    YanıtlaSil
  3. ben de facebook'ta linkinizi paylastim. ne kadar cok kisi okursa o kadar iyi bu yaziyi :)

    YanıtlaSil