2 Temmuz 2012 Pazartesi

İnsan nedir şimdi bildim!


İlkokul 2. sınıftayım; benimle adaş bir kız var sınıfta sessiz sakin, pek bir yanlız hep.

Günlerden birgün (sebebini hatırlamıyorum gerçekten) o Derya ile yan yana oturmak durumunda kaldık. Sonra tenefüs zili çıktığında beraber bahçeye indik, 8 yaş kafasıyla neler dönüyordu kafamızda onu da hatırlamıyorum ama; daha önce neden birlikte vakit geçirmediğimize şaşırmış pek bir sıkı fıkı olmuştuk.


Sonra ertesi gün tekrar beraber takılmaya devam ettik. Bir tenefüste Derya bana kesinlikle fikrimin olmadığı bir konuda birşey söyledi. Söylediği şey hakkında fikrim olmadığı gibi, umurumda da değildi sanırım. Yani saçında bit olmadığı ve öğretmenin sık sık ikaz etmek zorunda kalmadığı çocuklardan biriyse pek tabi arkadaşlık edilebilirdi o zamanlar herkesle…

Derya bana dedi ki;

"Ben Alevi'yim, belki bilmek istersin"

Alevi'lik nedir, zıttı olan birşey mi, zıttı benimle çakışıyor mu, peki hangi konuda?.. gibi sorular hızlı hızlı kafamda dönenirken ağzımdan sadece "olabilir" yanıtının çıktığını anlıyorum.

*  *  *

Bugün Sivas Katliamı'nın 19. yılı.

Alevi değilim, öncesinde sünni idim, ama sünniliğinde dallanıp budaklandığını öğrenmemle bu işte bir karışıklık olduğunu anlamam bir olmuştu zaten.

Neyse… O gun, orada toplanan bu kalabalık güruhta, seneler önce bana alevi olduğunu 'itiraf' etmek zorunda hisseden Derya'nın ailesi ve alevilerin kabul edilemez olduklarını dikte eden öz hakiki mümin müslüman ailelerce yetiştirilen bireyler vardı. İnançsızlığı, inananlara saygısızlık olarak nitelendirenler vardı. 

Hani herkesin derdi kendine derler ya, herkesin dini kendine olsun o vakit.. Madem o kadar çok var, allahınız bir ortak yol bulamadı, kitapları update edemedi, kendi içinizde çözün olayınızı; herkesin dini kendine

Kendi hallerinde ibadet ettikleri sürece herkese sonsuz saygı duyabilirim mesela. Sonuçta kendine, çevrene ve seni içinde barındıran topluma zararın dokunmadığı, aksine yararın dokunduğu müddetçe ve başkalarının özel ilgi alanlarına müdahe etmediğin müddetçe sen benim bir insan, bende senin gibi bir insanım.

İşte orada, o otelde pisi pisine ölen 'insanlar'ın bugün anılamıyor, utanç dile getirilemiyor olmasının yanında; Türkiye'yi en zayıf 2. noktasından (1. dindir herzaman) yani futboldan vurarak göndem değiştirmek adilik değildir de nedir?

Söylemek istediğim çok fazla şey olmasına rağmen; çok şey anlatan başka birşeyle çenemi kapatıyorum.


4 yorum:

  1. İçim yanıyor bu mevzulara.. tek dileğim adalet yerini bulsun tastamam ve bir daha yaşanmasın böylesi acılar:(

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Adaletin açık adresi olsa, davalar gidip onu bulacak.

      O kadar kemik bıçağa dayanmış...

      Sil
  2. Derya'yla aranda paylaşılan o küçük "sır" benimle de paylaşıldı defalarca. Ben de her defasında aynı tepkisizlikle anlamaya çalışmıştım. Ortaokulda sırrını benimle paylaşan arkadaşım Maraş'tan kaçıp yerleşmişti trakyaya. Nasıl bir korku, nasıl bir sindirilme, nasıl bir azınlık hissiyatı, nasıl bir korunma içgüdüsü. Sonradan tepkisizliğimin nasıl bir eşşeklik olduğunu düşünmüştüm bolca.
    Eşim de alevi benim. O da ilk söylediğinde çok ezilip büzülmüştü hatırlıyorum. Neden ezilip büzüldüğünü, genç yaşta kalp krizinden ölen bir akrabamızın ölüm nedenini bana açıklayan annemden öğrenmiştim: "Gelini kızılbaşmış da, dayanamadı kadıncağız!"
    Bu ülkede, en moderninden en gericisine herkeste kafa bu. Biz sanırım "uzaylı" klasmanında yer alıyoruz.
    ---
    ‎"benim bu dünyada bir yerim olmadı,
    kuytu gövdemi saymazsak eğer.
    gövdem ki varla yok arası,
    hem varlığa, hem yokluğa değer.
    ama yüreğim hiç solmadı." M. Altıok
    Zaman, durmaz ama aşar. Katil, duymaz ama yaşar!

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben alıştım artık. Ermeni olayları mevzu bahis olduğunda da köklerimin ermeni olduğu kanısına varıyorlardır sanırım. Halbuki olayların 1914-1915'de onların biricik T.C arşivlerinde bulunduğu gibi başlamadığı biraz daha dış kaynak okusalar su gibi gün yüzüne çıkacak birşeydir. Bunu söyleyince "ama onlar taraflı yazmışlar" oluyor.

      E ulan ittihatçilerin evrakları, yazışmaları yok eden, bunları tutan da taraflı değil mi? İttihatçiler mi hiç olmadı yoksa??? ba ba ba

      Bir cins, köken, ırk, din olmanın; insan olmanın bir adım ötesinde bir hareket olduğu düşüncesi yok kadar (ki biz görmeyiz bunu) kan durmayacak. Öfke sürekliliğini koruyacak.

      Sil