8 Kasım 2012 Perşembe

Refresh üstüne refresh


Hislerim biraz karışık. 'Benim canım sıkıldı' şımarıklığımla Alaska'dan Himalaya'ya olan ani yolculuğumdandır herhalde.

İş yaşantımı birden değiştirdim. Oğlumu anaokulundan aldım; ki geçtiğimiz 1 hafta içinde kesinlikle iyi birşey yaptığımı düşünmeye başladık. Önceleri akşamdan akşama yemek yapmak gibi dünyanın en büyük sıkıntısı sandığım bir meşgalem varken; şimdi sabah öğle akşam farklı menüler hazırlamak, işimle ilgilenmek, Mercan'a çeşitli uğraşlar bulmak, oyun oynamak ve "höf yoruldum" diye kendimi bir kenara atmamak zorundayım.



Herşeye rağmen Mercan kesinlikle daha mutlu, üretken ve yaratıcı bir hale geldi. Günlük konuşmalar içinde "psikoloji, romantizm, mantık" gibi kelimeleri kullanıp -genelde saçma olmayan yerlerde- şaşırtıyor. Mutlu ve herşeye açık. "Bu benim görmek istediğim birşey mi" diye düşünürken dün akşam sevgilimin de aynı şeyi söylemesi üzerine eminim artık, kötü birşey yapmadım oğluma, iyi birşey yaptım. Günlerimiz sabah kahvaltısından sonra kitap veya dergilerden makul ölçülerde çalışmalar yaparak ve çeşitli aktiviteler yaparak geçiyor. Tabi aktivite kısmı çeşitli objeleri boyamak veya 'kes-yapıştır' lardan öte geçemedi henüz…







Ben kendi işlerimi hallederken o arkamda kendi halinde verdiğim işi bitiriyor. Bazen yanıma gelip benim işime yorumlar getiriyor ve ben onun yanına gidip aynı şeyi ona yapmazsam "sen benim yaptığım şeyi beğenmiyosun" diyebiliyor. Bu dikkatli olmam ve onu fazla kendi haline bırakmamam konusunda bir uyarı.

Güzel playlistlerle günler ideal denilebilecek şekilde geçiyor.



Ben kahvemi, o kakaolu sütünü içiyor. Öğle yemeğinde belgesel, akşam 6'dan sonra da haberleri dinlemek için açıyoruz bazen televizyonu. Bunun dışında okulda değil de evde oluşunu, tv başında geçirmek veya paso yatıp yuvarlanmak oyun oynamak için kullanmıyor oluşu benim açımdan takdire şayan bir davranış. Çünkü en büyük korkum; evdeki yeni hayatımızda disiplini elden bırakacağımız, onun başıboş tembel bir moda girecek olmasıydı. Hayır olmadı. Hatta gurur duyuyorum ki; ben henüz kahvaltı masasını toplarken "hadi yukarı çıkalım kitap çalışalım" diye kendisi beni acele ettiriyor. İyi değil mi blog?

Bunlarda solmuş gitmiş ahşap mumluktu, can geldi Mercan sayesinde 


Şimdi sırada yaşadığımız yeri değiştirme var. Birkaç hafta içinde Mercan'ın büyüdüğü ve çokça anımız olan bu evden taşınacağız. Hatta köklü bir değişimle başka bir semte! Anten manzaralı evimizden bizim için nispeten koru sayılabilecek yeşilliklerle bezeli yeni bir eve taşınıyoruz. Bu evin benim için en büyük artısı güvenli bir oyun alanı, deli danalar gibi koşturabileceği bahçesi ve yakınında nispeten beğendiğim bir devlet okulu olması.



Tabi iş güzel ve güvenilir bir devlet okulu bulmakla bitmiyor. Malum artık etüd beslenmeli okullar yok. Yani eğer ki ben fulltime çalıştığım işimi bırakmış home office çalışmaya başlamış olmasaydım, önümüzdeki yıl büyük ızdıraplar çekiyor olacaktım. Yakınımızda onu okuldan alacak bir anneanne babaanne vs. olmadığı için… 

Paralı eğitime de sapına kadar karşı olduğumdan, ve eğitimin devletçe karşılanması gereken en temel hak olduğundan oğlumu bir özel okula gönderemezdim. Göndermem. Şimdilik kendi adıma bu eğitim hususunu pamuklarla olmasa da elyafla güvenli hale getirmiş gibiyim. Yakınımda, bir olayda elimi atabileceğim ve müdahele edebileceğim.

Sürekli sıçramaya hazır veli potansiyeli barındırdığım doğrudur. Nedense son 8 ay içinde (1 yıl bile değil) 4+4+4'le, 66 ay'la, seçmeli ders seçimi ile öylesine bilendim ki; her an sıçramamı gerektirecek bir durumun potansiyeline karşılık benim sıçrama potansiyelim çok da sakil durmuyor bence.

Bu soft postu eğitim sistemine karşı olan dikenli sözcüklerimle bozmayacağım. 

Stop

4 yorum:

  1. Tecrübe konuşuyor:)

    13 yaşına kadar böyle sadabad devri sürecek. Daha sonraki günlerde çocuğun kişiliği birey olma güdüsüyle eşlenmeye başladığında, elindeki değerlerin muhasebesini yapacak. Başarıların kökeninde "sizin çizdiğiniz rota mı, yoksa kendi öz duyarlılığından doğan atılım sonucu mu" gerçekleşitiğini, sizin süreçteki tutumunuzu izleyerek test edecek. (uzun cümle oldu burası 2 kez oku:). Siz dolaylı da olsa, “başarı salt bizim güdülememize ait” izlenimi verirseniz, pasif bir protesto ile farklı bir açı çizecek, verdiğiniz alışkanlıkları yok sayma eğilimine girecek. Siz tutumunuzda bu hatayı yapmazsanız, başarıdaki gururunu okşamaya devam ederken, bu başarının “aile organizasyonuına” bağlı olduğunu bilimsel-mantıksal yaklaşımlarla benimsetmek zorundasınız. Yoksa, 18’inden sonra bir başka döneme girdiğinde, kopmayı tekrar denemeye kalkışacak. Birey olma güdüsü bunu zorlayacak. Elbette, özgürlük ile başıboşluğu birbirine karıştırma yanılgısına düşecek zamanla. Ne sizi yok sayarak ne de rüzgarınızda bir çöp gibi sürüklenerek başarı ve mutluluk vardır.
    Kısacası, “başarının asıl gizi aile akordundadır”.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Zihni Abi, ben bu tecrübe aktarımıyla olduğum yerde harakiri yapar giderim :)

      Bunlar hep kafamı kurcalayan şeyler. Yani bugünkü hal ve tavırlarımızın gelecekte nasıl dönüp dolaşıp bize döneceği... Ama sanıyorum hiçbir araştırma, hiçbir bilimsel veri, otorite çıktısı, tecrübe birikimi çocuk yetiştirme üzerine nokta atışı yapabilecek kabiliyette değil. Çünkü gerçekten duygusal devinimlerle ani yön veya amaç değiştirebilen, bunu çok milimetrik oranlarla yapsak dahi çevremize bir şekilde etki eden varlıklarız. E çocuk da aynı hassasiyette. İki hassas organizmanın birbirine ayar vermeye çalışması da bu yüzden tuhaf :) Yani duygularımızı aldırıp yola çıkarsak belki bilgi aktarımlarıyla çiçek gibi çocuklar yetiştirir, sinir stresten kahrolmaz, dizlerimizi dövmeyiz. Ama yok işte, kontroller gerçekten güç. Yetiştirmeye çalıştığın bireyden ziyade, kendinin...

      Yinede 2-3 okudum ve emin ol derinlerde biryere yazdım şu satırlarını...
      Saygılar Abicim

      Sil
  2. ben de neden yazmıyor derya, diyorum. meğer diğer adres değişenler gibi, artık senin yazdıkların da çıkmıyormuş listemde... girip bakmasam anlamayacağım :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet, blogrolldeki adresin değiştirilmesi gerekiyor ama kibarlığımdan kimseye demedim, ortaya bir post yazdım bıraktım :)))

      Sil