19 Şubat 2007 Pazartesi

Anne Olmak II

Mercan'ım bol ışık alan, geniş geniş odalarda bezini doldursun diye çalışma odamı taşıdık.

Ve iki ayrı heyecanı beraberinde getirdi bu yenilik.


1. si o boş oda da sesimin yankılanışı oldu. Kısa bir süre sonra orada hıçkırıklar, gözyaşları, gülücükler yankılanacaktı. En hüzünlü gaz çıkarma seanslarına ve komedi gibi ilklere sahne olacaktı o oda.


Ve bu oda... Bir kaç gündür burada durup okula giden, okuldan gelen çocukları.

Çocuklarının peşinde deliler gibi koşturan anneleri, camdan bazen endişe bazen şaşkınlıkla çocuklarını izleyen anneleri izledim.

İyi bir izleyicimiyim bilmiyorum ama annelerin izleyici oldukları kanaatine vardım.
Sanırım çoğu anne müdahe etmektense, çocuğunun kendisine mi yoksa babasına mı çektiğini anlamak istercesine izlemeyi tercih ediyor.

Ve yaş 12 olana kadar kızlar annelerine, oğlanlar babalarına benziyor.
Ne laf dinliyor, ne düşünüyor, ne görüyorlar.

Ve anneler de biraz tedirginlik daha çok gururla izliyorlar onları. Diğer arkadaşlarıyla dalaşmalarını, çantasını yere fırlatıp gördükleri topa refleks şeklinde vurulan tekmeleri, kaybolan kravatın hikayesini ölesiye seviyorlar.

Hiç bitmemesini istediğimiz şarkılar, anlar veya bir dilim pasta gibi tatlı geliyor onlar için bunlar.


Oğlumun "anne bak ben burdayım" veya "heyoo yakalasana" şeklindeki karnımdaki oynaşmaları veya kolunu bacağını oynatırken yaptığı meksika dalgaları esnasında hep hayalini kuruyorum...


Yırtılan tişörtleri, meyve suyu dökülen veya çamura bulanan pantolonları, eve giden çamurlu topları, dağılan odayı, oyuna yetişmek için yarım bırakılan tabakları...


Yapacakları ile gurur duyuyorum Mercan'ımın.

Beni kızdırmalarını ama sonra gelip yanağıma konduracağı özür öpücüğünü ölesiye bekliyorum.


Oğluşum da sağolsun "yaptıklarım, yapacaklarımın teminatıdır" dercesine şimdiki küçük dünyasında azmanlıklarına devam ediyor.


Anne adayı olmak bile bu derece şiirsel ve trajikomik ise annelik nasıl birşeydir aklım alamıyor.

Sanırım önümüzdeki senelerde de geceleri yatağıma uzanıp hep gün içinde yapmış olduğum anlam taşımaz hareketlerimi sorgulayıp anlamlar yüklemeye çalışacağım.


"Kadınlar ne ister?" sorusuna bile yanıt bulamamış biri olarak "anneler ne bekler" sorunsalına da kolay kolay yanıt bulamayacağımı biliyorum en azından.


Şimdi çorapları koklayıp, zıbınlara sarılarak ve küçük spor ayakkabılarımızı karnımıza koyup aynada izleyerek geçirdiğimiz şu günlerde; emin olduğum bir tek şey var.


İştahım açıldı :))))))

bu sonu bende beklemiyordum :)

yazı uzayınca karnım acıktı ne yapayım?


8 yorum:

  1. Annelik tedavisi olmayan bir delilik insanin hayati boyunca cektigi bir sanci. Bende dogmadan once snein gibiydim doguncada baska baska seyler dusunur buluyorsun kendini. Mesela ben nasil dogacak ne olacak diye dusunurken simdide konusunca nasil olucak yuruyunce ne olucak diye dusunmekteyim yani her evren dibi gelmez bir soru halinde gecmekte. Ama yinde harika bir sey. Anne olmadan anlasilmaz derlerdi gulerdim ama cidden anne olmadan bu yasananlari kimse hayal edemez. Mucize nin aciklamasi sanirim budur. Saglikla kucagina almak nasib etsin allah..

    YanıtlaSil
  2. Sevgili koyubeyaz, işte tam dediğin gibi.. herşey; başa gelince idrak edilen zincirleme olaylar silsilesi.

    herşey gönlünüzce olsun
    sevgiler

    YanıtlaSil
  3. selam canım,
    yazdıklarını okurken dilerim annen okuyordur yazdıkalarını diye düşündüm..
    süper anlatıyorsun hissettiklerini..
    sevgiler mujxxslar
    mrl

    YanıtlaSil
  4. Meral, bunları annem okutmuyorum. Çünkü enn son bebek giysilerini nasıl dezenfekte etmek istediğimi anlatırken "yaaa sen üstüne titre o büyüsün tepene şey etsin" şeklinde bakmıştı muzur muzur gülmüştü..

    Hergün tel. açar alay eder valla bende :))

    öptük seni mrl teysee :))

    YanıtlaSil
  5. Ne guzel anlatmissin! Benim gibi 27. haftaya yeni girmis, sunun surasinda 12 haftasi kalmis, ama hala odasini hazirlamamis, daha da garibi, henuz oyle corap koklamalar, gobege ayakkabi koymalar, oturup da 'yahu ben simdi anne mi olcam?' diye kendi kendine bile sormamis biri icin bu guzel yazini okumak, kafama birseyleri dank ettirir diye umuyorum yakin zamanda!

    YanıtlaSil
  6. Ben arada bir sayfanı ziyaret edip "dant" ederim istersen Acalya :))

    Canım senin de bebek beklediğini bilmiyordum, daha doğrusu okumuştum ama unutmuşum (beyin büzüklüğü)..

    Bebişlerin ne zaman ne yapacakları belli olmaz, biraz hızlandırmanı öneririm hazırlık işlerini :)

    sevgiler

    YanıtlaSil
  7. Mercanım Deryam siz anne oğul fazla özendirici olmaya başladınız walla:)
    o kadar güzel anlatıyorsun ki ben her zaman yazını okumayı bitirdiğimde,çok güzel bir şey izlemişsin de tadı damağında kalmış gibi hissediyorum:)
    kocaman sevgiler!

    YanıtlaSil
  8. Kiki teyse sağoool varoool, el öpenlerin çok olsuuuun :)

    bazen ben bile bana özeniyorum canım, kendi kendime nazar değdirmiyim diye nazarlık bile taktım :))

    öptük seni

    YanıtlaSil