13 Nisan 2007 Cuma

Mı acaba?

Dönek bir ilk bahar sabahından merhaba...

Gökyüzü şu an gri, bulutlar dolanıyor. Uyku sersemi kuşlar günlük güneşlik bir hava varmış gibi cik cik ötüp duruyor ve insanı gereksiz bir heyecana itiyorlar.

Sanki sokaklarda fazla insan bile yok bugün?


Neler oluyor? Hava dolanıyor.

"Acaba yağsam mı yağmasam mı?" diye düşünüyor.

Bende yaklaşık yarım saat önce "bak ne güzel hava karanlık, uyusam mı uyumasam mı?" diye düşündüm. Tabi kararımı vermemde uyanan metabolizmanın ve bacaklarımın uyuştuğu sinyalini alan beyin olduğunu iddia eden şeyin payı büyüktür.

Bugün itibari ile 9. aya girmiş bulunuyormuşuz. Bense artık bir an önce çıkmak istiyorum. Bir zamanlar bitmesin istediğim büyülü ve mucizevi bir çok olayı barındıran şu dönemden...

Doğum sonrası depresyonun damarlarımdaki asil kanda dolaştığını hissediyorum. Hatta "doğum öncesi depresyon" olarak tarafıma kıyak geçtiğini bile düşünüyorum. Ki sonrasında kolay atlatayım...

Artık bir an önce Mercan'ımı görmek ve normal hayatıma normal bir şekilde devam etmek istiyorum. Ancak hiçbirşeyin eskisi kadar normal olamayacağı gerçeğinin de farkındayım.

Kendimle ilgili kısım kesip atmak istediğim fazladan bir uzuv gibi zaten.


Keşke gerçekten kesip atabilsem..


Fermuarını açarak üzerimden attığım sarı naylon bir tulum olsa yüzümü asan herşey.


Sonunda yeniden vitrinlerin önünden başımı önüme eğmeden geçebilsem..


(çok ezik gördüm kendimi)


Düşünmekle olmuyor ya bu işler, yine de iyiyi düşünerek iyiyi bulma çabasıyla herşeyin yavaş yavaş eski halini alacağını hayal ediyorum. Hayal değildir ama umarım.
Hayatımdaki tek değişim gerçekten bir aile olmuş olmak ve artık çalışıp çabalamak, en dandik günümde gülücükler saçmak için gerçek bir sebebimin olmuş olmasıdır. En azından böyle olmalı..

Bu kadar düşünmeye her gece rüyalarda doğumhane ziyareti yapılır, Mercan güler, Mercan ağlar, Mercan'ın saçları okşanır. Arasıra dj edasıyla Dr. da ortamda dolanır durur.


Fakat uyandığında eğer düşünmeyi akıl edebilirsen... Hayatta ondan başka mühim hiç bir şey yoktur ki. Baksana rüyalarında. Çünkü asıl sıkıntı elini koyarak hissetmeye çalıştığın bebeğinin özlemidir. Bir zaman sonra bunlar seni kesmez ve kucağına alarak eserini seyretmek istersin.


İsterse gecelerce ağlasın.


Sorun değil.
Kendi oltama geldim.

Benim derdim kimi ne kadar seveceğim. Ve sevgimi ne kadar sunabileceğim. Saygıları yitirmeden...


Mercan babasına karşı! Inınınınn....

İzleyelim görelim diyorum


7 yorum:

  1. Uzun sure yazmayinca dogurdun sandim Derya! Seni birazcik karamsar buldum yazinda, bu aralar belki normaldir bilmiyorum. Kavusmaya az kalmasinin verdigi heyecan ve sonrasinda hayatin artik eskisi gibi olmayacagi gercegi birbirine karisiyor, insani bir dusunce, bir tedirginlik aliyor. Cogu mutlu bir tedirginlik ama...

    YanıtlaSil
  2. Hamilelik depresyonu diye bir şey var. Eğer kendini depresif hissediyorsan bunu doktoruna söylemelisin. Hafife almamak lazım.

    Ancak ben olumlu düşünmenin etkisine de inanıyorum. Düşüncelerini olumluya çevirmeye çalış, bebekle birlikte değişen hayata uyumlu olmaya programlandığına, depresif değil çok mutlu ve huzurlu hissedeceğine inan. Think positive, be positive ;)

    YanıtlaSil
  3. bence havadan etkilenmişsin birazcık..bak şimdi ne güzel güneş ,çiçekler, böcekler ,laleler :)

    Mercan'ı da babasınıda çok sev ..birini diğerinden çok sevince işler karışır..ama sevgilerin yerleri ayrı olabilir..anneni de seversin..babanı da ..ama kalbinde yerleri de ayrıdır gibi..ben böle yapmayı planlıyorum en azından:P ne koçişten vazgeçerim ne bebişten..hepsi benimmmm :)

    YanıtlaSil
  4. Çok kötü birşey söyleyeceğim: doğum sonrası depresyon diye birşey var..:( ama bunu ne kadar şiddetli yaşayacağınız kendi elinizde. Derya yazılarını çok büyük keyifle yaşayarak okuyorum.Sanki doğurmuş ve bu çılğınlığı yaşıyormuşsun gibi yazmışsın. Ama pozitif ol- çok klişe bir kelime biliyorum- ama işe yarıyor.
    sen depresif olursan bebeğin aynen sana öyle cevap veriyor.Sen mutlu huzurlu ve sevgi dolu olursan o da aynı şekilde huzurlu oluyor. lohusayken bebeğinin huzurlu olması o kdar önemli ki.. zaten gece uykusuzlukları, evin yeni havası, geleni gideniyemeği çamaşırı vs. binlerce şey var kafada.. hepsini bir kenara at ama şimdiden at çünkü şimdiden besliyorsun aslında Mercan'nın ruhunu inan bana..
    Ve unutma bu depresif durum GEÇİCİ.. hep aklına bu gelsin. Elbet dükkanların önünden başın dik geçeceksin hemde Mercanla beraber. O zaman daha da dik olacak sanırım başımız..:)
    Az kalmış.. sık dişini ve her dakikasını doğumun ciğerlerine çeke çeke solu, dibine kadar yaşa..... muhteşem bir duygu..
    Sevgiler.

    YanıtlaSil
  5. Diyelim ki bu bir üniversite sinavi.. Hani bir yil boyunca calisir o ani beklersin.. Stresini yasarsin, tedirgin olursun. Sonuc belli degildir, ne getirecegi..???

    Olmadi mi?

    O zaman diyelim ki olimpiyatlara hazirlanan bir sporcusun. Ona gore vücut yapman gerekti,kas falan yaptin ve olimpiyat gununun heyecani, herkesin gozu sen de, stres.. Kacinci olacagin yine kesin degil..

    Yine olmadi... Böyle bisey degil ki bu..

    Sen 9 ay boyunca bu önemli an icin calistin, üzerine titredin, asik oldun. Sonuc belli mi? Kesinlikle!
    Sen ne yasarsan yasa, sonucta BIRINCISIN! Hem de öyle bir mutlu birincilik ki hayat boyu sürecek! Üstelik eserinin hayatinda da hep birincisin! Kazanma sansin % 1.000.000!!

    Gör bak o vitrinlerin önünden gecmeyip iceri gireceksin yakinda ;).. Annelik güzellik verir derler. O mutluluk hemen yansiyacaktir!

    Cok cok cok sevgilerimle,

    ps: Gulumse.. Zorda kalirsan bir tüyo: "sirit". Benim de beyin oldugunu iddia eden sey hemen kaniyor birden gulmeye basliyorsun... Dene..

    YanıtlaSil
  6. Son günler zor geçiyor tabii, yakın çevremde ne çok bebek var biliyorsun... Sonuna geldin, sadece 26 gün :) Hatta belki daha da kısa... Beyfendi erken gelmeye kalkarsa herşey değişebiliyor.Zor olsada içerde kalması ciğerleri için çok önemli Mercan bebeşin..

    Havadan etkilendin sen kesin, serseri kuşlarda kandırınca kızar benim tanıdığım Derya...

    Dur yazmak olmicak, telefon çalıooo :)
    mrl

    YanıtlaSil
  7. Ayyy ne güzel şeyler okuyorum :)

    Mrl'ın telefonuyla sürünmelerime ara verdim ve nihayet teşrif edip yapılan yorumları okuyabildim.

    Evet doğum sonrası depresyonu diye bir şey var. Aslında bunu biraz günümüz nimetlerinden faydalanarak bizler musibet belledik başımıza. 20-30 sene önce bunların konu bahis olduğuna inanmıyorum. Gözümüze gözümüze sokulan bilgi kaynakları, bir bebeğin en büyük getirisinin bir eşten önce anne yada baba olunduğu gerçeğini cort diye doğuruyor olması gibi şeyler doğum sonrası depresyonunu doğum öncesi depresyonu olarak buram buram yaşatıyor.

    Nasıl çalışacağım, bebeğimi nasıl bırakacağım, nasıl bir anne olacağım, eski halime dönecek miyim (ki inanması en güç şey gibi gelir 30. haftadan sonra herhalde) diye düşünedurayım ben. Al sana doğum öncesi depresyonu.

    Kendin pişir kendin ye!

    Sonra dostlar gelsin güzel şeyler yazsın ve sırıt :)

    Sonra "ne diyom ben yaw gencim güselim kesseler acımas" de ve deli danalar gibi gül :))

    Sevgiler

    YanıtlaSil