15 Ağustos 2007 Çarşamba

Renklerim geri gelin!

Mercan doğduğundan beri çok şey değişti hayatımda. Tüm saat, dakika ve saniyeler onun. Son sözü o söylüyor hep. Dinlenmek, gezmek, eğlenmek, yemek herşey onun ağzından çıkacak bir 'agu'ya bakıyor. Ve bu gidişat bazı şeyleri unutturuyor insana. Yapılacak işi değil, nasıl yapılacağını. Bunca zaman nasıl yapıldığını, nasıl başlandığını. Bunları saymayacağım tabi. Ama 'hadi bir post atayım' diye iç geçirdiğimde ne yazacağımı ve nasıl başlayacağımı bilemedim. Bodoslama girdim.
Nereden başlamalı ki?
Öncelikle bir önceki 'Kaşık' -neden kaşık, kaşık kim, nereden çıktı bilmiyorum- postu Mercan'ın Babası'na ait. Kafa karışıklığını bir tek kişinin dile getirebilmiş olmasına istinaden aydınlatmak istedim ki; o postu biz Mercan ile anneanneye kalmaya gittiğimizde sıkıntı ve yalnızlıktan atmış. İşte çocuk böyle birşey! Ne onunla ne de onsuz!!!

Bazen düşünüyorum, bir kaç annem baksa bende kafamı dinlesem diye. Sonra dr. kontrolü için onsuz kaldığım 1-2 saat aklıma geliyor. Ölüm gibi. Acaba uyandı mı, uyudu mu, ağladı mı, mamasını içti mi, huysuzluk ediyor mu, değişik sesler çıkarmış mıdır.. şeklinde.

İmkanı yok kafamı dinleyemem. Onsuzluğun içinde sorularla fazlasıyla içli dışlı oluyorum.

Kafam allak bulak. Bazen ne istediğimi ben bile bilemiyorum. Birşeyden emin oluyorum zaman zaman. 'Tamam budur' diyorum. Ama sonra yine fikir değiştiriyorum. Mutsuz oluyorum, umutsuz oluyorum. O zamanlarda da herşeyi kapkara görüyorum.

Karamsarlık!

Daha önce konu edilmiştir ki; hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktır.

Hoş bebekle yaşamak alışılabilir ve ayak uydurulabilir birşey. Herşey zamana bakıyor. Ebeveynlerin çocuğunun huyunu suyunu kavraması ile alakalı. Bir zaman sonra neyi neden yaptığını anlayabiliyorsun. 3 aylık bile olsa... Fakat çözülmesi zor olan kendine zaman ayırma kısmı. Kafayı boşaltma ve hafifleme. Bir süreliğine hiçbirşey düşünmeme veya düşünememe. Keşke diyorum; kafama darbe alsam ve bir süre hiçbirşey düşünmesem.
Aslında bugün çok güzel bir gün. Uzun bir aradan sonra dün Mercan'ı doyasıya kucağıma aldım, onu kucağımda uyuttum, evin içinde dolaşarak tüm objelere "aa bak bu neymiş" diye dakikalarca bakabildim oğlumla. Ve yine üzülerek söylüyorum ki bugün yine uzun bir aradan sonra ilk kez Mercan'ımı tek başıma yıkayabildim.

Bunlar basit şeyler değil mi?

Değil. 3 aylık anneliğinin neredeyse 2 ayını bitmek tükenmek bilmez bel ve sırt ağrıları ile geçiren, bu yüzden oğlunu kucağına alamayan, yatağına yatıramayan kullanması gereken ilaçlar yüzünden sütten kesen biri için hiç değil. Bu ayrı mevzu tabi...

Sözün özü... İşini bilmeyen bir doktor yüzünden boş yere ilaçlar kullandım, işe yaramadı süründüm durdum. Sonra bir başka doktor sayesinde sorunumun çok farklı birşey olduğunu öğrendim

Nokta.

Bugün oğluma banyo yaptırdım.

Tek başıma

Bugün güzel bir gün.

Peki ya yarın...

Yarın yüzümü asacak, içimi burkacak bir başka şey bulacağım. Düşünecek o kadar çok şey var ki, aradan bir tanesi illa bu işe yarar. Canımı sıkmak için yer mi arıyorum? Hayır hayır.. kesinlikle. Hayatta en önemli şeyin sağlık olduğunu anladım. Herşeyi değiştirir küçük bir yara. İstekleri, beklentileri, ilişkileri...

Yorgunum ve canım sıkkın. Kendiliğinden. Bahar temizliği gibi derin bir hava değişimine ihtiyacı var ruhumun.

Çığlık atmanın işe yarayacağını bilsem atacağım. Akan kanın kötü şeyleri de dışa atacağını bilsem bir yerimi keseceğim.

Cinsiyetime has bir özellik mi bazen küçük şeylerle iyileşememe?

Saçımızı da boyattık. Neye yaradı?

Mesela çalışmak istiyorum, çalışmaya ihtiyacım var, hep işe yarar. Ama çalışamıyorum, Mercan'ı bırakamıyorum, onu bırakmak için başka taşların yerini değiştirmem lazım, onların yerini değiştirmek demek başka şeyler demek.. of of of

Çok kötü fena dağılmışım farkında değilim. Yazmamaya çalıştığım şeylerden kaçarken hepsi birer birer sobeledi beni.

Günün geri kalanını kurtarmak için Mercan'ın agu, egi, anni, agaa ve hieaa'lardan başka bir ses çıkarması lazım.

Benden birşeyler gitti sanırım. Sahip olduğum veya sahip olduğumu sandığım. Böyle hissediyorum. Birşeyler eksik. Hani sanki evde birinin eksilmesi gibi. Onun sesini cismini ararsınız. Onunla yapılan ve yapılmış şeyleri düşünür hüzünlenirsiniz. Ararsınız işte. Hah işte ne güzel anlattım. Kesinlikle anlattım eminim. Böyle işte... Onlar geri gelse bende geri geleceğim sanki.
Duymaya, görmeye veya hissetmeye alıştığım şeyler geri gelin. Gelin de beni geri getirin!

6 yorum:

  1. Galiba biz yeni anneler, hele ki böyle aktif olmaya alışkın olanlar, biraz fazla acımasız ve aceleci davranıyoruz kendimize karşı. Tabii senin bahsettiğin bel-sırt ağrıları, sütten kesilme vs. çok moralini bozmuş doğal olarak, ama bebeğin sağlıklı, sen de daha iyiye gidiyorsun sanırım di mi? :) Ne bileyim, bir şeyler söyleyeyim de moralin düzelsin istedim, ama beceremedim işte...diyeceğim şu yine: annelik yeni ve aışılması bazı yönlerden zor bir görev bizler için, sanırım biraz zaman tanımalıyız kendimize. Sevgiler.

    YanıtlaSil
  2. Canım benim çok geçmiş olsun, Mercan'ı kucağına alamamak çok kötü olmuş :(

    Sağlığın düzelmişya geri kalan herşey düzelicektir.Ben senin ne işler çıkartıp beni şaşırttığın günleri bilirim...

    Hadi Mercanım, yeni bişi yap anne sevinsin :)
    Öpüyorum sizi
    ~mrl~

    YanıtlaSil
  3. O doktorun anasini essekler kovalasin.

    YanıtlaSil
  4. Cok bosluga dusmussun, yazindan cok net goruluyor. "Insanin hayati degisiyor" derken iste asil bu kastediliyor. Kadinin kabuk degistirmesi, yilanin kilif degistirmesi gibi kadinin yeni kilifa sokulmasi. Gitmek istiyorsun gidemiyorsun, kalmak istiyorsun kalamiyorsun, yapmak istediklerine zaman bulamiyorsun. Aynen kizim 3 aylikken hissettiklerimi yazmissin.
    Ama ben de "gecer" diyecegim. Birkac ay sonra rutine oturacaksin ve inan alisacaksin.

    *Ayrica o doktor icin de icimden "iyi" seyler soyledim ben de. @|%/#"!?#

    YanıtlaSil
  5. Sanırım alışacağız yeni hayatımıza,inanmak istiyorum bu düşünceye:)Duygularımız ve düşüncelerimizin aynı olması seni rahatlatırmı bilmem.ama seni okumak beni rahatlattı,YANLIZ DEĞİLİM:)sende yanlız değilsin!!!
    sanırım eski hayatımızla ilgili bazı alışkanlıklar geri gelmiycek,bunu kabul etmek gerek.ne yapalım?nasılsa oğluşlarla yeni güzellikler gelicek:)sevgiler...

    YanıtlaSil
  6. Öncelikle geçmiş olsun ama yalnız değilsin :) ama hepsi geçiyor.. 3. ay sendromu bu galiba bende 3. ayda aynı şeyleri düşündüm yaşadım ama 4. ayın ortalarına doğru toparlandı bir çok şey.. geri geleceksin .. biraz eksik ama geliyorsun .. :) sevgiler

    YanıtlaSil