23 Ağustos 2010 Pazartesi

Ben nerede yanlış yaptım?


Bu yaz tatildeyken, bizimle aynı yerde kalan bir familynin 6 yaşlarındaki çocuğu ve onların her yaz aynı koordinasyonlarda buluştukları kankalarının 7 yaşlarındaki anlama katsayısı düşük çocukları; akşam yemeğinden sonra (yedikleri de akşam yemeği değil yani, kavga dövüş, çocuğumu öpüp başıma koydum) yanlarında çuvalla getirdikleri oyuncaklarını piyasaya çıkartarak oynuyorlardı. Çocuklar birbirlerin tanıyorlar ve yaş itibari ile oynama tarzları Mercan'dan farklı. Buraya kadar tamam. Ben de "ülen tatile çıkıyoruz, çocuk koşup oynasın, gününü gün etsin" diye yanıma hiç oyuncak almadım. Yani aslında aldım ama Mercan'a sorduğumda oyuncak istemediğini söylediği halde aldım, hani 'ne olur ne olmaz' diye.. 3 araba, bir de ben10 saati.... Şimdi bu hırt çocuklarda (ebeveyndemi sorun çocukta mı hala çözemedim çok büyük konuşmak istemiyorum) o kadar çok oyuncak almışlar ki... Benim bakuganı 'kakugan' sanan televizyon kültürü natgeo wild ve bir kaç dvdden (ben10, shaun the sheep, the incredibles, wall-e, cars, monsters vs.) ibaret olan çocuğum o düdüklü tencereler yüzünden aniden bakugancı oldu. Erkek çocuk, başka erkek çocukların eğilimlerine yakınlık duyabiliyor bazen. Tüm tatil misyonumuzun dışında oyunların tam ortasında bulduk kendimizi.

Hayır adam gibi oyun oynasalar sorun yok ama, küçük diye Mercan'ı dışlamalar, 'oyunumuzu bozuyo bu biziiiim" diye itelemeler....

Mercan ne bilsin tüm bu saçmalıkları. Çocuğun tek popüler kahramanı ben10. onunda sadece saatini aldım, koluna takıp "kahyamanlık zamanııııııııı" diye bağırması, o salak çocuğun özgün taklidini yapması hoşuma gidiyor.

O hırt çocukların geldiği 2 gece hem yoruldum hem üzüldüm.

Mercan'ı bu tip popüler şeylerden uzakta tutmaya çalışmak, oyun kartlarından, yere atılınca açılan toplardan, canavarlardan sakınmak yanlışmıymış? Bir yandan çocuklarının bir sürü oyuncak getirmesine müsade eden (veya tatilde kendi kafalarını dinlemek için getirdiler tabi birde bu var..) kadınların suratına öküz gibi baktık, bir yandan Mercan'ı mutlu etmek için Mehmet ile kendi oto sanayimizi kurduk yemek masasının üstünde. Mercan bozulan arabasını getirdi, Mehmet boyadı modifiye etti, bende genelde Mercan'ın kredi kartından ödeme alan kasiyer kız falan oldum :))

Mutlu etmem lazımdı. Yüzünü asınca, dışlanınca insan gerçekten ne yapacağını şaşırıyor.

Hiç içinde barınmayan bir hevesi uyandırdılar. onlarda çocuktu, onlara kızsamda birşey diyemem. Çocuk çünkü. Hata, kusur, defo varsa hepsi bizde. Öfkeli çocukta, laf anlamayan, hırçın, yemek yemeyen, şımarık, meraklı, despot, sosyal/asosyal... Bütün huyları bizden. Büyüklerin "kime çekmiş bu çocuk" demesi gibi; kandan ondan bundan geçen birşey değil. Üşengeçliğimizle, bezmişliğimizle ileride midemizi bulandırabilecek herşeyi biz yapıyoruz çocuklara...

Neyse..

O tatil dönüşü nedense içim hep buruk oldu. Mercan'ın özgürce ben10 izlemesine de izin verdim, bakuganda.. Bakuganı kendi de sevmedi gerçi, ama ben10 hala favori. Ona sevmediğimi belirtiyorum her seferinde, dövüşten vurmadan kırmadan hoşlanmıyorum oğlum diyorum... Garibim de hep ben10'i savunuyor..

- o onu dövmüyo anneeee, seviyo seviyoooo

yaaaa tabi ne demezsin?

Cumartesi günü büyüyen, hatta kazma gibi olan ayaklarına yeni ayaktkabılar alalım dedik. Önceden pazarlığını yapmıştı, ben10'li ayakkabı alacaktık. Bende söz verdim, izin verdim. Gittiğimiz dükkanın girişinde teşhirdeydi ben10 ayakkabıları, hemen atladı "anneee bak süper buuu" dedi, güldüm. Nasıl gülmeyeyim.

Oradan beğendiği siyah, altında ışıkları yanan bir siyah ben10'li ayakkabı aldı. Hem de 26 numara. Yaz başında 24 numara sandaletler almıştık halbuki..?

Dün de bütün gün herkese o ayakkabıları anlattı, telefonda konuştuğu babasının arkadaşına, anneannesine, dedesine, teyzesine.. herkese.. çok mutluydu.

Bu sabah onları giyip kreşe gitmesine izin verdim. İzin vermemi beklemiyormuş (hava sıcak olduğu için kapalı ayakkabı giymemesi konusunda biraz inatlaşmıştık geçen ay) ki çok şaşırdı, acayip mutlu oldu, hemen giydi, hiç beklemeden asansöre koştu..

Gösterecekti arkadaşlarına yeni ayakkabılarını.

Bu ayakkabı mevzuu, eskiden bana alınan yeni eşyaların verdiği heyecanı yaşattı nedense. Bayram sabahlarının bir türlü gelmemesini, o yeni giysilerin ayakkabıların bir köşede melül melül beklemesini hatırlattı..

Ve salak bir ayakkabıyla oğlumu mutlu ettiğim için çok mutlu oldum. Çok..

3 yorum:

  1. Aynı durum bizde de şöyle gelişmişti. Bora geçen sene kreşe ilk defa gittiğinin akşamında, anne çocuklar Ben10 diye birinden bahsettiler, o kanalı açar mısın ne bahsettiklerini anlayamıyorum demişti. Etkileşim inanılmaz ben ne kadar seyrettirmesemde işte dakika 1 gol bir. İnat edip seyrettirmediğinde çocuğun dışlanıp arkadaşsız kalabiliyor.

    YanıtlaSil
  2. Ahhaa :) Ne güzel hiç sıkılmadan okudum güzel yazınızı.Çocuklar hep böyle malesef.Tatilde oyuncak konusuna bende karşıydım kızım küçükken ( gerçişimdi bile kendi yaşının oyuncaklarını hala taşıyor onlarabile sinir oluyorum , psp, nintendo,ipod ıvır zıvırları gibi .) Şimdiki çocukların oyun , tatil,okul ve saygı anlayışları gerçekten çok farklı .

    YanıtlaSil
  3. Webmaster cok tesekkurler...

    Selamlar Kubra

    YanıtlaSil