24 Nisan 2012 Salı

Lorak's


Animasyon filmlerin çocuklar için olduğunu düşünür çoğu kimse. Bir şekilde gerçek olmayan, gerçek dışı çizgi karakterler üç boyutlu hale gelmiştir ve gerek seslendirmeleriyle, gerek müzikleri veya görsel efektleriyle çocuklar için yapılmıştır.

Yalan.

Animasyon filmler hepimizindir. Bugüne kadar Mercan'la beraber izlediğim tüm animasyon filmler benim "en"lerim oldu. Wall-e çok güzel bir animasyon filmdi mesela. Sonra Ice Age serisi, Happy Feet.. Bunlar kesinlikle mükemmel filmlerdi. Ve düşünülenin aksine abidik gubidik hikayeler yok bu filmlerde. Hep bir sosyal mesaj barındırır. İzlerken düşündürür çocukları. Onlar gülerek izlerken siz de "vay bee, iyi ki izlettim bunu çocuğuma" dersiniz.



Bu haftasonu Lorax'ı izledik. Fragmanını izlememiştim, konusu hakkında da en ufak bir fikrim yoktu açıkçası. Mercan sinemaya gitmek istedi, karşımıza bu çıktı.

Öncelikle söylemeliyim ki Lorak renkli, cıvıl cıvıl ve pek de neşeli görünümüne rağmen aslında olduça militan bir film. Tüketimi, kapitalizmi, doğa katlini konu ediyor ve çok da güzel bir şekilde eleştiriyor. 

Bu güzel düşünülmüş militarist çevre filminde, plastikten bir şehiri görüyorsunuz ilk. Plastik ağaçlar, çim görünümlü sentetik yer kaplamaları, damacanalarda satılan temiz hava!

Temiz hava satıcısı


Ancak tüm bu plastiğe ve yapaylığa rağmen; insanlar ağaçların pis, yaprak döken şeyler olduğuna öylesine alıştırılmış ki para vererek satın aldıkları hava damacanalarını sorgulamıyorlar bile.

Ve herkes çok mutlu, şarkılar, türküler, danslar.. lay lay lom!

Filmin kahramın ergen kardeşimiz ise bir kıza aşık. O kadar aşık ki onu görebilmek için türlü bahaneler üretiyor. Bir gün de kızın evin duvarına yaptığı ağaç resimlerini görüyor ve kızın "gerçek bir ağaç görmek için" neler verebileceğini öğreniyor. En başta alabileceği en kutsal şeyi, bir öpücüğü hayal ediyor tabi...

Ve böylece başlıyor ergenimizin 'gerçek ağaç' arayışı... Sonra tüm ağaçlara ne olduğunu öğreniyor, nasıl doğanın katledildiğini...




Sonunda da elde ettiği bir ağaç tohumuyla; damacana havadan sonra pet şişede hava satmayı hedefleyen bücür para babasını alt ediyor, o tohumu kentin ortasına dikiyor..



Falan falan...

Çocuklu çocuksuz herkesin izlemesi gereken eğlenceli ve bir o kadar da düşündürücü güzel bir film olmuş..

Bunun linkini vermiyorum, sinemada izleyelim bence bunu. Hazır vizyonda zaten...

7 yorum:

  1. Bu filmlerin senaryoları da çok özenle hazırlanıyor. Hem çocukların hem de yetişkinlerin zeck alacağı öğeler var içinde. Ne büyükler ne de küçüler sıkılıyor izlerken.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet katılıyorum. Birde bizimkilerin yaptıklarına bak. Pepe mesela nasıl bi karakter o?

      Sil
  2. ben de çok seviyorum animasyonları. sanırım benim favorim horton. tavsiye ederim :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Valla hortonun hortumundan başka birşey gelmedi aklıma, onu beğenmemişim galiba :))

      Sil
  3. biz de iki hafta önce izledik. Gerçekten çok keyif aldık .. Fakat gerçek oykusunun çok daha güzel ve manalı olduğunu okuyunca kitabını da mutlaka edinmeliyim diye düşünmeden edemedim. Bu konu ile ilgili sevgili evren'in şu yazısını okumanızı tavsiye ederim nacizane .. http://yavrusu.blogspot.com/2012/04/agaclar-adina-konusuyorum.html

    sevgiler

    YanıtlaSil
  4. biz de iki hafta önce izledik. Gerçekten çok keyif aldık .. Fakat gerçek oykusunun çok daha güzel ve manalı olduğunu okuyunca kitabını da mutlaka edinmeliyim diye düşünmeden edemedim. Bu konu ile ilgili sevgili evren'in şu yazısını okumanızı tavsiye ederim nacizane .. http://yavrusu.blogspot.com/2012/04/agaclar-adina-konusuyorum.html

    sevgiler

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Uyarlama filmlere karşı hep bir önyargım mevcut zaten. 'Ya okumadığın kitabın filmini izleyeceksin, yada es kaza filmi izlediysen kitabını okumayacaksın' gibi bir düsturum var. Çünkü her helakurda biri, bir diğerini ezip geçiyor. Bu kitabın anlatımı da olabilir, filmde yeniden kurgulanan küçük sürprizler de olabilir.

      Öneriniz için teşekkürler,

      Sil