13 Mayıs 2012 Pazar

Anneler günü


Yeni bir tüketim gününe hepiniz hoşgeldiniz.

Bildiğiniz gibi antik çoğu tanrı ve tanrıçanın annesi Rhea için, veya Kibele için ilkbahar aylarında, farklı tarihlerde festival tadında kutlanan bir günü kutluyoruz bugün. Ancak sonraları kafalı bazı insanların tek tanrı fikrini geliştirmesi ve özellikle bu kadar çok tanrıyla başa çıkılmasının güçleşmesi, kurban yetiştirilememesi falan derken "tanrıların anası" olgusu da zamanla tüketilmiş oldu.

Sonraları başa farklı biçimde bela olacak bu yeni atılımın üzerinden yüzyıllar geçmiş, dünya yüzeyinde artık 3.000'e yakın dil konuşulmaya başlanmış, ancak tanrı hala ibranice ve arapça'dan öte gidemediği için dua, dua kabulü ve bazı iletişim kanallarında sıkıntılar yaşanabiliyormuş. Neyse... 'Tanrıların Anası' artık olmadığı için, ellerindeki kutsal kişilerin anasının adına günler kutlamaya başlamış bu seferde insanlar. Hatta enteresan bir şekilde, sadece Meryem Ana'yı anmak için icat edilen birgün, sonraları "kim islam’dan başka bir din ararsa.." diyen tanrıya inat müslümanlar ve diğerleri tarafından da, her yıl bahar aylarına denk düşen çeşitli pazar günlerinde "Anne günü" olarak kutlanmaya başlanmış..

Sayın izleyiciler;

Anna Jarvis'in acısını hatırlıyor; başta Rhea, Kibele, Meryem ve diğerleri olmak üzere tüm anneleri sevgiyle anıyoruz.

* * *

Sevgililer günü gibi, kapitalizmin festival günüdür anneler günü. Ve düşünülenin aksine, sevgililer gününde pazar tarafından beklentisine girilen tüketim ile, anneler gününde reel olarak gerçekleşen tüketim arasında büyük fark vardır. Zira artık anneler günü sadece 'seni doğuran'a değil; seni doğuranı doğurana, babanı doğurana, eşini doğurana vs. de ithaf edilir. Hatta sırf rahim ve yumurtalık taşıdığı için, birgün illa da doğuracak diye hiç doğurmamış öğretmene bile ithaf edilebilir. Buna alınacak hediye skalasının genişlemesi de eklendi elbet, eskiden; parfüm, ten rengi çorap, çiçek, terlik gibi şeyler alınırdı. 

Senelerce anneme aldığım onca hediyeyi annemin gündelik yaşantısında görmezsen, 3 sene önce kayınvalideme aldığım yüzüğü hergün parmağında taşıdığını bilmek, konuyla ilgili farkındalığımı değiştiriyor.

Anneler günü illa seni doğuranla aranda özel bir gün olamaz, "anne"lik emek, özen ve yoğun sevgi bulamacıymış. Bu protein dolu bulamacı kim koyarsa sofraya o "annem" diye sevilebilirmiş.

(Olayın tüketimle ilgili yerinden çıkıp duygusala bağladım)

Başta ben, anneannem, kayınvalidem olmak üzere; doğuran veya henüz doğurmamış olan; 'içinde karşılıksız sevgi' genomu olan herkesin günü kutlu olsun.




4 yorum:

  1. bu kadar tantananın bana itici gelmesi, annesi olmayan çocuklar... onları aklımdan çıkaramamam... hem sadece çocuklar da değil, annesini kaybeden büyükler için de iç acıtıcı olabiliyor...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çocuğunu cami önüne, yetimhane kapısına bırakan anneler, doğurup çöp torbasına koyan anneler, tuvalete atıp sifonu çekmeye çalışan anneler... Bu çeşitliliğin ortasında itici gelen tek şey, "annenize hediye" diye traş makinesi dahi satabilecek bir pazarın gerçekliği..

      Sil
  2. :) gene de kutlu olsun günümüz:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Olsun tabi canım, bol bol arıza çıkardım, trip yaptım.. Senede bir gün şımarma payımız var şurda :)

      Sil